
02
Mar
2012
KANGALIN BEDEN DİLİ

Köpekler için, bazı çevrelerde söylenen: “filanca köpek ırkı, falanca dilde, şu kadar kelimeyi anlamayı öğrenmiştir.” lafı, tam bir yanılgıdır. Köpekler konuşamazlar ve konuşmayı anlayamazlar. Konuşabilselerdi “Türk Çoban Köpeği” Kangal, Türkçeyi konuşur ve anlardı.
Köpekler, hemcinsleri ve insanlarla, ses tonu ve tınısı ve davranışları yani vücut dilini kullanarak iletişim kurarlar. Kangallar, insanları özellikle de sahibini çok iyi anlarlar. Birlikte yaşanan yıllar boyunca, her ikisi de yeni şeyler öğrenerek, anlaşmanın sınırını genişletirler. Kangalların genel, köpeğinizin özel; karakter, huy ve davranış özellikleri nazara alınarak yapılan eğitim ile iletişim gelişir. Taraflar birbirlerini daha iyi anlayabilirler. Birliktelik süresi uzadıkça, köpek ve sahibi birbirini anlamak da özdeşleşir.
Kangal ve insan, birbirlerini anlamak istiyorlar ise anlaşabilirler. Kangallar insanları, insanlar kangalları, ses tonu ve davranışları ile anlamaya çalışır. Sahibinin sesle verdiği komutu, davranış ile desteklemesi kangalın daha kolay anlamasını sağlayacaktır. Aynı şeyi kangal da yapar. Bakışı, kulak ve kuyruk hareketleri de anlatımın önemli öğeleridir.
Köpeklerin genel vücut sinyalleri, kangallar için de geçerlidir: normal dinleme bekleyişi durumunda; sahibinin beklentisini veya komutunu anlamaya çalışan kangal, rahat durumda hareketsiz, dili dışarıda, gözleri sahibine dikilidir. Kangalın arka ayakları dik, ön ayakları ileride olarak, üzerine eğilmişse; sahibi ile oynamak istiyordur. Kangalın, sahibinin önünde, ön ve arka ayakları üzerine çömelmesi ve sakin bir şekilde dişlerini gizleyerek gözlerini kapaması sana boyun eğiyorum ve itaat edeceğim anlamını taşır.
Kangalların sertlik sinyallerine gelince:
Dişlerini göstererek yüksek tonda hırlaması, kulaklarını geriye doğru yatırarak sırt tüylerinin dikleşmesi, arka ayakların gerilmesi Kangalın saldırıya başlayacağının belirtisidir. Kuyruğunun halkasını daraltarak dikilmesi, kulaklarının yana açılması, başını yükselterek istenmeyene gözlerinin dikilmesi uyarıdır, dikkat saldırabilirim anlamını taşır.
Kangalın, sahibinin önünde karnı açık durumda yatarak ön ayaklarını dirsekten bükmesi, arka ayaklarını yukarı doğru germesi, kulaklarını yatırarak, boynunu açıp başını yana çevirerek sahibinden gözünü kaçırması veya kapaması, “Sen benim sahibimsin, sana inanır ve güvenirim, sen de bana güven” demektir. Bu durumda; karnının, boynun ve çene altının sahibince okşanması, Kangalın beklediği cevaptır. Bu tepkiyi alınca çok mutlu olur. Ayağa kalkarak hoplar, zıplar, sahibine sürünür, elini yalar, sevgi, bağlılık ve sevincini ifade eder. Kangalın yüz yalaması selamlaşmak, hatır sormak, iyiyim demek ve saygı göstermektir.
Kangallarda kuyruk sinyali, diğer köpek cinslerinden biraz farklı ve daha kapsamladır. Kuyruğun iki yana sık ve seyrek periyotlarla sallanması yukarıya ve geriye doğru dikilmesi, aşağıya indirilmesi, arka ayaklarının arasına sokması, tüm köpek ırklarında görülen davranışlardır. Kuyruk kıvrımının daraltılması veya genişletilmesi, tam veya yarım açılması, kuyruk kıvrımı ucunun içeri ve dışarı hareketleri kangalın anlatım alanını genişletir. Endişe halinde kuyruk kıvrımı açılır, korku halinde, arka bacakların arasına girer, kuyruğu ağır sallamak kararsızlık, hızlı sallamak sevinç, kuyruk kıvrımının gevşetilmesi saldırı hazırlığı, sıkılıp yukarı dikilmesi saldırının başlayacağının işareti olan davranışlardır.
Kuyruğun kesilmesi, tüm köpek ırkları için mahsurludur. Kangallar için ise cinayettir. Kangalın kuyruğu, onun iletişim vasıtasıdır, koşarken dengesini koruyan, yüzerken dümen görevi yapan kuyruk, kangalın süsü ve gururudur. Kuyruğunu kaybeden Kangalın iletişimi sakatlanır. Kendine güveni azalır, bu olay sahibi önünde gerçekleşmiş ise sahibine küser. En önemli olarak da kişiliği aşınır, hatta kişiliğini yitirebilir.
Kangalın bakışı, göz ve kulak hareketleri ile havlama, hırlama, uluma, inleme ve diğer sesli sinyaller, kangalın iletişim kurmasında ve anlatımında vücut sinyalleri ile yani davranışlar ile aynı önemdedir. Kangal, gerek insanları algılarken gerekse kendini ifade etmek isterken sesli sinyaller verirler. Sesin tonu ve tınısı ayrı ayrı şeyleri anlatır. Benim için, çevremde söylenen bir söz, bu konunun özetidir. Bana dostlarım, kangalcadan Türkçeye tercümandır derler. Bu söylemde, önemli mertebede gerçek payı da vardır. Yaşamımı paylaştığım vefalı dostlarımın, çıkardıkları seslerden ve davranışlarından; onların acıktıklarını, susuzluklarını, durumdan memnun veya şikayetçi olduklarını, sağlıklı ve rahatsız olduklarını, kuşkularını genellikle anlayabilirim. Ayrıca; sesli anlatımı; bakış, dil, nefeslenme periyodu, kuyruk ve kulak hareketi ve davranışları ile desteklerler. Bu da anlaşmayı kolaylaştırır. Kangalların anlatımı ile ilgili diğer bilgiler, daha önceki bölümlerde işlendiğinden, tekrarına gerek görmüyorum.
Köpeklerde bakış, onun insan ile iletişiminde, anlatımın bir öğesidir. Bütün köpekler anlamlı ve sevimli bakarlar. Ancak, bir başkadır bizim kangalın bakışı; Yavru iken meraklı bakan kangalın gözü, yetişkin iken kuşkulu,yaşı ilerlediğinde hüzünlü görünümdedir. “Bozkırın gözleri” sözü onlar için söylenmiş en anlamlı tanımdır.
İnsanlar, köpeklerinden kendilerini anlamasını ve emirlerine uymasını beklerler. Bilmeliyiz ki köpeğin bizi daha iyi algılamasının alanı, bizim onu daha iyi tanımamız ve anlamamız ile genişler. Eğitime alınması öngörülen köpeğin, Irkının genel ve onun özel huy, davranış, algılama ve anlatım özelliklerinin bilinmesi, eğitiminin düzeyini yükseltecektir
Comments
There isn't any comment in this page yet!Do you want to be the first commenter?